ÖZEL RÖPORTAJ: Ligin Kaderini Değiştiren Yıldız: Hidalgo

Savaş Eskigülek 2 Mart 2020Son güncelleme: 2 Mart 2020

389 3 dakika okuma süresi

Erkekler Voleybol 1. Ligi’nde geçtiğimiz sezonu çifte kupayla kapatan, bu sezon da açık ara liderlik koltuğunda oturan Fenerbahçe’nin Kübalı yıldızı Salvador Hidalgo Oliva, Hürriyet Gazetesi bünyesindeki Dijital dergi Spor Arena Plus’tan Süleuyman Arat’a özel röportaj verdi…

Bir sporcu bir takımın kaderini değiştirebilir mi? O sporcunun adı Salvador Hidalgo Oliva ise sadece bir takımın değil, tüm ligin kaderini değiştirebilir…

Erkekler Voleybol Birinci Ligi’nde geçtiğimiz sezon Fenerbahçe adına tam anlamıyla kâbus gibi başlamıştı. Peş peşe yenilgiler alan sarı lacivertli takımın play-off’a girmesi dahi hayal olarak görülüyordu. Ancak devre arasında yapılan bir transfer hamlesi her şeyi tersine çevirdi. 21 Ocak 2019’da Fenerbahçe kadrosuna katılan Küba asıllı Alman oyuncu Salvador Hidalgo, takımın ibresini bir anda yukarı çevirdi. Hidalgo önderliğinde müthiş bir çıkış yakalayan sarı lacivertliler, önce normal sezonu 5. sırada bitirip play-off’a kaldı. Ardından finalde Galatasaray’ı tam 145 dakika süren unutulmaz bir maç sonunda 3-2 yenerek Kupa Volley’i (Türkiye Kupası) müzesine götürdü.

Hidalgo’lu Fenerbahçe bununla da yetinmeyip başarısını lige taşıdı… Play-off çeyrek final serisinde Maliye’ye 2-1, yarı finalde Halkbank’a 2-0, finalde de Arkas’a 3-2 üstünlük sağlayan sarı lacivertliler lig şampiyonluğuna uzandı. Fenerbahçeliler sezonu çifte kupayla kapatmanın mutluluğunu yaşarken, şampiyonluğu getiren her iki finalde de Hidalgo, ‘En Değerli Oyuncu’ ödülüne layık görüldü.

Fenerbahçe Erkek Voleybol Takımı için bu kadar önemli bir yeri bulunan Salvador Hidalgo ile, kulübün Qnet’le yaptığı sponsorluk anlaşması imza töreninde bir araya geldik ve tercüman Yakup Elyazar aracılığıyla röportaj yaptık. Sahadaki başarısının yanı sıra karizmatik kişiliğiyle dikkat çeken Kübalı voleybolcuya Fenerbahçe’deki günlerini, özel hayatını ve geleceğe yönelik düşüncelerini sorduk…

Öncelikle Küba’nın efsanevi lideri Fidel Castro’ya olan hayranlığımı ifade etmek istiyorum. Fidel, 1996’da Habitat Zirvesi için İstanbul’a geldiğinde bir gazeteci olarak kendisini zevkle takip etmiştim. Hatta kendisiyle tokalaşma fırsatı bulmuştum. Yani kendimi ‘hacı’ sayıyorum!

Tebrik ediyorum (kahkahalar).

Bize Fenerbahçe’yi anlatabilir misin?

Fenerbahçe’nin en önemli farkı Türkiye’nin en büyük kulübü olması. Benim için Fenerbahçe’ye gelmek çok önemli bir adım oldu. Aynı zamanda bu güzel şehirde yaşamak çok güzel bir duygu.

Kübalısın ama aynı zamanda Almanya vatandaşısın. Çocuğun ise Türkiye’de dünyaya geldi. Bu kararı nasıl aldınız?

Eşim hamile iken konuşuyorduk, doğum nerede olsun diye. Havana ya da Berlin de olabilirdi ama biz İstanbul olsun istedik. İstanbul’u çok seviyorum. Biz geçen sene Arkas ile lig finali oynadığımız gün bebeğimiz dünyaya geldi. Benim için hayatımın en güzel günüydü. Bir yandan final oynuyorduk, diğer yanda bebeğimiz dünyaya geliyordu. O günü asla unutamam.

Voleybol kariyerinde ikinci baharını yaşamanın sırrı İstanbul’u sevmen mi?

Evet. İstanbul’da yaşamak özellikle Fenerbahçe’de oynamak büyük mutluluk. Şehir çok güzel ve insanları inanılmaz sıcakkanlı.

Geçen yılı çifte kupayla kapattınız, bu sezon da ligde açık ara lidersiniz. Hem Fenerbahçe hem kendi adına bu kadar başarıyı bekliyor muydun?

Ben her zaman oynadığım takımlarda elimden gelenin en iyisini yaparım. Ayrıca takım olarak çok sıkı çalışıyoruz. Fizik olarak çok üst düzeydeyiz. Geçen yıl zorluydu. Evet, bazen bir kişi bile takımı ateşleyebilir ama ben sonuçta satranç tahtasında bir taşım. Her oyuncunun büyük önemi var. Takım içinde harika bir kimya oluştu. Fenerbahçe voleybol ailesi benim ikinci ailem. Bunun bir parçası olmaktan dolayı mutluyum. Bize her zaman destek olan başkanımız Ali Koç ve yöneticimiz Simla Türker Beyazıt’a da teşekkür etmek istiyorum.

Voleybol dışında neler yapıyorsun? İstanbul’daki boş vakitlerini nasıl değerlendiriyorsun?

Daha çok evde vakit geçiriyorum. Netflix’ten film izliyorum. Fırsat buldukça oğlumu parka götürüyorum. Akşamları da bazen eşimle restoranlara gidiyoruz. İstanbul’da çok güzel restoranlar var. Mesela Nusret’in fanatiğiyim. Ama çok fazla antrenman ve maç yaptığımız için fazla boş vaktim de olmuyor. İstanbul’da insan olarak yaşamak da çok güzel, sporcu olarak da…

Gelecekte kendini nerede görüyorsun?

Hayatın neler getireceği belli olmuyor. Bu vesileyle Kobe Bryant’ı anmak istiyorum; henüz 41 yaşında hayata veda etti. Hiç beklenmedik bir ölümdü. Bu nedenle 5-10 sene sonra ne olacak hiç düşünmüyorum, bugüne odaklanıyorum. Aklımda sadece voleybol ve Fenerbahçe var.

SALVADOR HIDALGO OLIVA KiMDiR?

27 Aralık 1985’te Rusya’nın St. Petersburg şehrinde dünyaya geldi. Kariyerine Almanya’nın KW Netzhoppers takımında başlayan Oliva daha sonra Lübnan’da Bouchierie Libanon takımında forma giydi. Sonrasında SCC Berlin’e transfer olan Hidalgo Oliva, Katar’ın Al-Arabi Sportclub takımında kısa bir süre oynayarak tekrar SCC Berlin’e döndü. 1.95 boyundaki 98 kilo ağırlığındaki sporcu 2010-2011 sezonunda Almanya’da ligin en iyi smaçörü seçildi. Ardından bir sezon Galatasaray’da forma giyen oyuncu, kariyerine Çin, Rusya, Katar, Suudi Arabistan ve yine Çin takımlarında sürdürdü.

2016 yılından itibaren de Polonya’nın Jastrzebski Wegiel formasını giyen başarılı voleybolcu, 2017’de Polonya Voleybol Ligi’ne damga vuran oyuncu oldu ve ligin en iyi oyuncusu seçildi.

SALVADOR HIDALGO’NUN KAZANDIĞI KUPALAR

BouchierIe